Skip to content Skip to footer

Avrupa Insan Haklari Mahkemesi

AIHM

Genel Olarak
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM) Sözleşme’ye taraf ülke sayısı kadar hâkim görev yapar ve halen Mahkemede 47 hâkim vardır.Hâkimler, taraf devletler tarafından sunulan üç kişilik liste üzerinden Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından seçilir. 9 yıllık bir süre için seçilen hâkimler yalnızca bir dönem görev yapabilirler. Mahkemenin çalışmasında bir aksaklık olmaması amacıyla her hâkimin yenisi gelene kadar görev yapması esası da benimsenmiştir (Sözleşme, md. 20-23). Öte yandan hâkimler kendi adlarına Mahkemede yer alırlar, yani geldikleri ülkeleri temsil etmezler.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Yapısı
Mahkemede yer alan birimleri kendi içerisinde idari ve yargısal birimler olarak ikiye ayırmak mümkündür.

İdari Birimler
Mahkemedeki idari birimler şunlardır: Mahkeme Genel Kurulu, bölümler ve filtraj bölümüdür.

Mahkeme Genel Kurulu
Mahkeme içtüzüğünün kabul edilmesi en önemli görevi olarak kabul edilebilir. Mahkemenin yönetici kadrosunun seçilmesi de görevleri arasındadır: Başkan, İki Başkan Yardımcısı ve Üç Bölüm Başkanı. Başkan yardımcıları, aynı zamanda içinde bulundukları bölümün başkanlığı görevini de devam ettirirler. Bunlardan her biri üç yıllık bir dönem için seçilirler. Öte yandan Genel Kurul, beş yıl için yazı işleri müdürü ve onun yardımcısını da seçer. Ayrıca bölümlerin üye kompozisyonuna karar verir ve Bakanlar Komitesine belli bir süre için dairelerin üye sayısının yediden beşe indirilmesi önerisinde bulunabilir (Sözleşme, md. 25).

Bölümler
Mahkeme bünyesinde idari bir yapılanma olarak beş bölüm oluşturulmuştur. Mahkeme İçtüzüğüne göre her bir hâkim, beş bölümden bir tanesinde görev yapmaktadır. Hâkimlerin bölümlere dağılımında coğrafi bölgeler, cinsiyet ve Sözleşmeci devletlerin sahip olduğu farklı hukuk sistemlerinin dengeli temsiline özen gösterilir. Ayrıca bölümlerin kompozisyonu her üç yılda bir değiştirilmektedir.

Filtraj Bölümü
14 no.lu Protokolün yürürlüğe girmesiyle oluşturulan tek hâkim formasyonu Mahkemenin önündeki açıkça kabul edilemez nitelikteki başvuruları elemek açısından son derece yararlı sonuçlar vermiştir. Bu durumdan daha fazla yararlanmak için yazı işleri müdürlüğü bünyesinde yeniden yapılanmaya gidilmiştir. Böylece daha önceki beş bölüm yanında bir anlamda “altıncı bölüm” olarak (resmi olarak bu şekilde adlandırılmasa da) filtraj bölümü kurulmuştur. Bu bölüm, hakkında en çok başvuru yapılan beş ülkeden gelen hukukçuların oluşturduğu alt birimler halinde çalışmaktadır. Burada amaç, kabul edilemezlik kararlarında bir standardın sağlanması, kabul edilebilirlik usulünün daha rasyonel kılınması ve çalışma usullerinin düzeltilmesidir.

Yargısal Birimler
Mahkemedeki yargısal birimler ise şu şekilde sıralanabilir: Daireler, Komiteler, Tek Hâkim, Büyük Daire.

Daireler
Her bir bölüm içinde daireler oluşturulmuştur. Bölüm başkanı, bütün davalarda, başvurunun yöneltildiği ülke hâkimi ise seçildiği ülkeye karşı açılan her davada yer alır. Şayet, başvuru bölüm başkanının seçildiği ülkeye karşı yöneltilmişse bölüm başkan yardımcısı müzakereye başkanlık eder. Daire önündeki her davada, o dairenin asıl üyesi olmayan bölüm üyeleri yedek üye olarak yer alırlar.

Komiteler
Her bölüm içinde on iki aylık bir dönem için üç hâkimden oluşan komiteler kurulur. Komiteler, özellikle Mahkemenin yerleşik içtihadının söz konusu olduğu başvuruları karara bağlarlar.
Tek hâkim
Açıkça kabul edilemez başvurular ile açıkça dayanaktan yoksun başvuruları elemekle görevli yargısal birimdir. Bu tür başvurular aslında Mahkemenin önündeki başvuruların yaklaşık olarak %90’ını oluşturmaktadır. Tek hâkim olarak görev yapan hâkimler, bu birimlerde kendi ülkelerine karşı yapılan başvurularda görev ifa edemezler. 

Büyük Daire
17 üyeden oluşan Büyük Dairede Başkan, Başkan yardımcıları ile bölüm başkanları doğal üye olarak yer alırlar. Başvurunun yöneltildiği ülke hâkimi de burada bulunmaktadır. Diğer üyeler ise kura yoluyla belirlenir. Büyük Daire, Sözleşme’nin uygulanması ve yorumlanması açısından ciddi sorunlar içeren başvurulara bakmaktadır. Daireler, incelemenin her aşamasında Büyük Daire lehine yargılama yetkisinden el çekebilirler. Öte yandan Daire kararını verdikten sonra taraflardan biri üç aylık süre içinde başvurunun Büyük Daire önünde yeniden görülmesini talep edebilir. Bu talep ilk olarak Mahkeme başkanını da içinde bulunduran beş kişilik panel tarafından incelenir, eğer kabul edilirse, başvurunun tamamı yeniden Büyük Daire tarafından incelenir.

Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü
Yazı işleri müdürlüğü, yargısal görevlerinin ifasında Mahkemeye hukuki ve idari destek verme rolünü üstlenir. Bu müdürlük; hukukçular, idari ve teknik personel ile mütercimlerden oluşmaktadır.
Mahkeme Genel Kurulu tarafından seçilen Yazı İşleri Müdürü, Mahkeme Başkanının yetkisi altında yazı işleri teşkilatının en üst düzey görevlisidir. Mahkeme Genel Kurulu, Yazı İşleri Müdürüne görevlerinde yardımcı olmak üzere bir Yazı İşleri Müdür Yardımcısı seçer. Ayrıca Mahkemedeki her bir bölümde de bir yazı işleri müdürü ve yardımcısı görev yapar. 
Yazı işleri müdürlüğü Mahkemeye sunulan başvuruların karar için hazır hale getirilmesinden ve görüşülecek karar taslaklarının hazırlanmasından sorumludur. Yazı işleri hukukçuları Mahkemede bölümlerin alt birimleri olarak ifade edebileceğimiz otuz beş ofiste (division) görev yaparlar. Bu hukukçular, usule ait konularda taraflarla yapılan yazışmaları yapar, hâkimlerin dikkatine sunulmak üzere analitik notları ve dosyaları hazırlarlar. Bu hukukçuların başvurular hakkında bir karar alma imkânı yoktur. Mahkemeye gelen başvurular ilgili ülkenin hukuk sistemi ve başvurunun dili çerçevesinde farklı ofislere gönderilebilmektedir. Yazı işleri müdürlüğünün Mahkemeye dönük hazırladığı bütün belgeler iki resmi dilden birinde kaleme alınır.

Yargılama Usulü
Sözleşme’ye taraf devletler veya Sözleşme’nin ihlalinden mağdur olduğunu iddia eden herkes, Sözleşme’de yer alan haklarından birinin veya birkaçının taraf devlet tarafından çiğnendiği iddiasını içeren bir dilekçe ile AİHM’e başvuruda bulunabilir. Mahkeme önündeki yargılama usulü kamuya açıktır ve çelişmeli yargılama ilkesine uygundur. Ayrıca incelemenin büyük kısmı yazılı olarak yapılır. Duruşmalar çok az davada yapılır ve halka açıktır, fakat Büyük Daire, istisnai koşulların varlığı halinde kapalılık kararı da alabilir.
Kişiler, kendileri ya da bir avukat aracılığıyla başvuru yapabilirler. Ancak başvuru dilekçesi hükümete komünike edildiğinde başvurucular bir avukat tarafından temsil edilmek zorundadırlar. Avrupa Konseyi, yeterli imkânı olmayan başvurucular için bir adli yardım sistemi kabul etmiştir. 
Mahkemenin resmi dilleri Fransızca ve İngilizcedir, fakat başvuruların taraf devletlerin dillerinden birinde de yapılabilmesi mümkündür. Bununla beraber başvuru bir kez hükümete komünike (tebliğ) edildiğinde, Mahkemenin resmi dillerinden biri kullanılmalıdır. Bununla beraber Mahkeme Başkanı veya daire başkanı, başvurucunun ilerleyen aşamalarda kendi dilini kullanmaya devam edebileceğine de karar verebilir.
Bu usul çerçevesinde kabul edilebilirlik ve esasa ilişkin gözlemlerini sunmak üzere başvurunun hükümete bildirilmesi öngörülmektedir. Mahkemenin kabul edilebilirlik ve esas hakkında incelemeyi birlikte yapması artık olağan usul haline gelmiştir. İlke olarak hükümet 16 haftalık süre içinde gözlemlerini (savunma) sunmak zorundadır. Bu gözlemler daha sonra 4 haftalık süre içinde cevabını sunması için başvurucuya iletilir. Başvurucudan bu aşamada hakkaniyete uygun tatmin talebini de bildirmesi istenir. Başvurucunun cevabı ve talepleri ise son kez gözlemlerini sunabilmesi için hükümete gönderilir. Bu gözlemlerin de gelmesinin ardından karar taslağı hazırlanan başvuruyu hâkim-raportör, karar için dairenin önüne getirmektedir.
Dairenin Sözleşme’deki haklardan birinin ya da birkaçının ihlal edildiği yönündeki tespiti genel olarak 41. madde çerçevesinde bir miktar paranın başvurucuya ödenmesine yol açar. Aynı zamanda daire, 46. maddeye dayanarak, tespit edilen ihlalin kaynağında olan yapısal probleme ve onun çözümü için alınması gereken tedbirlere ilişkin direktifler de verebilmektedir.
Daire kararları kesin değildir. Taraflardan birinin kararı Büyük Daire önüne götürmek için sahip oldukları üç aylık sürenin sonunda bu yönde bir talep yoksa veya taraflar bu yöndeki taleplerinden vazgeçmişlerse ya da talep beş kişilik Panel tarafından reddedilmişse daire kararı kesin hüküm halini alır.
Mahkemenin kesin nitelikteki bütün kararları ilgili olduğu devlet açısından bağlayıcıdır. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Mahkeme kararlarının uygulanmasından sorumludur. Dostane çözüm kararlarının infazı da bu kapsamdadır. Bakanlar Komitesi, Sözleşme’nin ihlalinin tespit edildiği konuda ilgili devletin kararın infazı için gerekli genel veya özel tedbirleri alıp almadığını denetler. Öte yandan 14 no.lu Protokol 46. maddeyi değiştirerek uygulama aşamasına ilişkin iki yeni usul kabul etmiştir: Bunlar, Bakanlar Komitesinin Mahkemeden kararın anlamını belirginleştirilmesini ve ilgili devletin kararı doğru bir şekilde icra edip etmediğini değerlendirmesini talep edebilmesidir.

Kaynakça: AİHM’nin Yapısı ve İşleyişi (adalet.gov.tr)