Skip to content Skip to footer

İzhar Dilekçesi

“Özellikle süreç mağdurlarının okumasını tavsiye ediyorum”, sözleriyle başladığı yazısında Sedat Ünal yine çok önemli bir konuya açıklık getirdi:

“Ceza soruşturması veya kovuşturması sırasında haklarında hukuka aykırı veya ölçüsüz koruma tedbiri (arama, el koyma, yakalama, gözaltı, tutuklama, uzun tutukluluk, imza, elektronik kelepçe vb) uygulanan herkesin (adli veya siyasi fark etmez) infazı tamamlanmış olanların dahi bu dilekçeyi dosyalarına sunmalarında fayda görüyorum.

Hukukçu olmayanlar tarafından ilk başta ne olduğunu anlamak zor olabilir anlayınca da garipsenebilir ama Yargıtay 12. CD’nin kararları incelendiğinde insanların Devlet görevlileri eliyle yaşadıkları mağduriyetlerin en azından tazminat boyutunda yanlarına kâr kalmaması için bu dilekçenin sunulması gerektiğini düşünüyorum. (Not: Ben dosyama gönderdim)

Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davalarını temyiz yoluyla inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi zarar görenin yasal mirasçıları lehine davaya devam edilerek karar verilebilmesi için 2 şart ortaya koymaktadır.

1- Davanın ölmeden önce zarar gören tarafından açılmış olması ya da
2- Zarar görenin dava açma iradesini açıkça izhar etmesi,

Yukarıdaki şartlardan birinin gerçekleşmediği durumlarda yasal mirasçılar tarafından açılan davalar reddolunmaktadır.

Buna göre koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası açmayı düşünen kişiler şartlar oluştuğunda ya davalarını açmalı ya da dava açma iradelerini açıkça izhar etmeleri gerekir ki ölüm halinde yasal mirasçılar dava açabilsin veya açılan davaya devam edebilsinler. (5 dk sonrasına kimsenin hayat garantisi olmadığına göre…)

İzhar etmek: TDK’na göre; açığa vurmak, belirtmek ve göstermek anlamlarına gelmektedir.

Zarar gören kişi bu iradesini nasıl açıkça izhar edebilir?

Bunun farklı yolları olabilir ancak bence en kolay ve masrafsız yol hakkınızda koruma tedbir veya tedbirleri hangi ceza dosyası kapsamında uygulanmış ise o dosyaya eklenmek üzere dilekçe sunmak olacaktır. Dosya soruşturma aşamasında ise savcılığa, kovuşturma aşamasında ise ilgili mahkemeye hitaben dilekçe yazılarak dosyaya eklenmesi istenebilir.

Dilekçeyi doğrudan gönderemeyenler e-imzaları varsa UYAP portal aracılığıyla yoksa CİMER aracılığı ile göndermeyi deneyebilirler. (Şuan aklıma gelenler bunlar, vasiyetnameye de yazılabilir) Dilekçenin irade açıklaması şeklinde olacağı için bizzat verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Ağır Ceza Mahkemesi için yazılan dilekçe örneğine şu linkten ulaşabilirsiniz:

İZHAR DİLEKÇESİ.docx – Google Docs

Dilekçeye Ek Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 03.07.2023 tarihli kararı

Yargıtay 12. CD 2021-7911.pdf – Google Drive

Not: Dilekçedeki boyalı kısımları kendinize uygun olarak değiştirmeniz gerekir.”

Ünal tweet serisini şu sözlerle bitiriyor.

“Bildiğiniz üzere 5271 sayılı CMK’nun 313’üncü maddesine göre hükmün infaz edilmiş olması veya hükümlünün ölümü, yargılamanın yenilenmesi istemine engel olmaz. Ölenin eşi, üstsoyu, altsoyu, kardeşleri de yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunabilirler. Türkiye’de yarının nasıl bir hukuk düzeni getireceğini kimse bilemez ve öngöremez.

Biliyorum ölüm kelimesi soğuk geliyor ama o da her canlı için ne zaman geleceği belli olmayan bir olgu.

İhtiyaç olduğunu düşünmesem o kadar uğraşmazdım. Dilekçede atıf yaptığım Yargıtay kararlarını okursanız hak verirsiniz.”